Dişlerimiz, konuşmamızı, estetik görünümümüzü ve çiğneme (sindirime yardımcı) fonksiyonlarının tamamını üstelenen vücudumuzun ana elemanlarındandır. Tek bir dişimizin bile eksik oluşu, gıdaları çiğneme, konuşurken bozuk ses çıkması ve fiziksel görüntünün bozulmasına kadar birçok unsuru doğrudan etkileyecektir. Tek bir diş eksikliğinde bile yaşanacak bu olumsuzlukların, ağızda hiç diş olmadığında ne sonuçlar doğuracağı düşünüldüğünde dişsizlik kavramı kulağa oldukça korkunç gelmektedir.
Bölgesel diş kaybı yaşamış hastalarda diş eksikliğinin olduğu yere ve eksiklik şekline bağlı olarak kullanılan protez türü de değişecektir. Dişlerin arasında oluşan diş eksikliğini genelde köprü yöntemiyle tasarlanan sabit (takıp çıkarılmayan, ağızda kalıcı) protezler ile çözülür.
Total Damak Protezi Tedavi Yöntemleri
Tam dişsizlik durumunda ise hasta için uygulanacak tedavi yöntemleri, ya hareketli (takıp çıkarmalı) protezler ya da implant üstü protezler olarak tasarlanır. Bu yöntemlar arasından sıklıkla tercih edilen tam yani total protezler olmaktadır.
Tam yani total diş protezi ağızda hiç diş kalmadığında uygulanır. Bir hareketli protez çeşidi olan tam diş protezleri halk arasında tak çıkar protezler olarak da bilinir.
Total Damak Protezi Hangi Durumlarda Tercih Edilir?
Ağızda tam dişsizlik olması durumunda bireylerde, ağızdaki tüm dişlerin yerine geçecek protez üzerinde dizilmiş yapay dişler kullanılır. Hiç dişi olmayan hastalarda uygulanan tam protezin özel adı total protezdir. Bireylerde tam protez uygulanacak ise, çene yapılarının protezi ağızlarında minimum hareketle tutabilmeleri için bu uygulamaya müsait olması gerekir.
Çene kemiği küçülmeleri veya kemik erimeleri gibi çene kemiğini etkileyen durumlarda tam diş protezleri hasta ağzında tutunamamakta ve sürekli ağızda hareket etmektedir. Bununla beraber tam dişsizlik yaşayan hastalar diş kaybının ardından uzun süre dişsiz kalarak hekime başvurmaz ise çene kemiği dişli haline göre daralıp küçülme görülebilmektedir. Bunun nedeni dişlerin yer tutucu özelliği sayesinde çene kemiğinin asıl yüzeyinin genişliğini koruması ve diş kaybının ardından ağzın bu duruma adapte olmak adına dişlerden boşalan yerlerde çene kısmının hafif daralmasıdır.
Ağızda herhangi bir diş kaybı yaşandığında veya dişlerin iltihap, kırılma, aşınma gibi bir olumsuzluk ile karşılaşması halinde en kısa zamanda bir diş hekimine başvurulmalıdır. Eğer diş kaybının ardından boş kalan çene kemiğinin hacmi korunmaz ise yapılacak tam diş protezi de ağızda kolay oturmayacak ve hastanın proteze adapte olma süreci uzayacaktır.
Tam Protezler
Tam protezler, gerek total gerekse bölümlü yani parsiyel (belirli bir bölümün protez dişten oluşması) durumlarının tamamında ağızdan çıkarılması gereken protez türüdür. Dolayısıyla ağız içinde yemek artıkları, bakteriler gibi durumlardan kolaylıkla etkilenebilmekte ve temizliğine dikkat edilmez ise protezin ömrü kısa olmaktadır. Bu nedenle diş protezinin günlük rutin temizliği protez ömrü için önem taşır. Total diş protezi, alışması ve kullanımı en zahmetli olan hareketli protezlerdir.
Tam Protezden Sonra İyileşme Süreci
Ağızda sabit olmayan bu protezleri kullanmaya başlayan hastaların genel olarak rahatsızlık duydukları konular, yaklaşık olarak ilk üç ay protezlerinin ağızlarında sabit kalmadığı, sürekli çıkma eğilimde oluşu ve protezin yerleştiği canlı dokularda vurma yaparak ağrı oluşturması şeklindedir. Bu yakınmalar bölümlü (parsiyel) protezde daha seyrek görülmekle birlikte genel olarak tam (total) protezin yaşattığı sorunlardır.
Tam diş protezi tedavi süreci; hastalar ortalama olarak iki – üç aylık bir alışma süreci geçirmektedir ve bu zaman zarfında yemek yeme, konuşma, çiğneme gibi fonksiyonlarını rahat kullanamamaktadır. Fakat proteze alıştıktan bu yakınmalar, kendi daimi dişleri gibi hissedilecek ve kimi zaman ağızda protez varlığını bile unutturacak düzeyde iyileşme göstermektedir. Dolayısıyla tam diş protezi kullanımı ilk etapta zorlayıcı, alıştıktan sonra ise oldukça rahat ilerleyen bir süreçtir.